“Beşi Bir Yerde” Bülteni

“Beşi Bir Yerde” Bülteni

Değerli Step Up Kitap Kulübü üyemiz merhaba, 

Kitap Kulübümüz bünyesinde incelediğimiz kitaplarımız hakkındaki görüş ve değerlendirmelerimizi paylaştığımız bültenimizin 6. sayısını sizlere sunuyoruz.         30 Ekim Çarşamba günü online olarak gerçekleştirdiğimiz kitap kulübü toplantısına 38 kitap dostumuz katıldı. Bu toplantımızda bugüne kadar okuduğumuz; Timothy Gallwey-Tenisin İçsel Oyunları, Sir John Withmore-Performans İçin Koçluk, Umut Ahmet Tarakçı-Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk, James Clear-Atomik Alışkanlıklar ve Daniel Goleman-Odak kitaplarını ortak noktaları ve üzerimizde bıraktığı etkilerle değerlendirdik.

Açılışta moderatör M. İlker Aksoy, Cumhuriyetimizin 101. yılında bu vatanı bize emanet eden büyüklerimizi, başta Atatürk olmak üzere sonsuz şükranla anarak başladı. Süreci özetleyen bu konuşmadan sonra moderatör M. İlker Aksoy “Son kitabımız odak koçluğumuzu nasıl etkiledi? Sizlerde nasıl bir tortu bıraktı?” sorularıyla, ilk fikir alışverişini başlattı ve devamında sözü değerli kitap kulübü Yönetimine bıraktı.

İlk sözü alan moderatör “Sayfa 239’da uluslararası bir inceleme kuruluşunun 100 CEO üzerinde yapmış olduğu bir çalışma var. Orada 14 tane yetkinlik tespit ettik diyor Goleman ama dönüp dolaşıp iş öz farkındalığa geliyor “diyerek öz farkındalığın önemini vurguladı.

Bir kişinin kendi farkındalığı arttırabilmesi için mutlaka koçluk alması gerektiğine değindi. Koçlar olarak odağımızın hep koçluk yapmak tarafında yoğunlaştığını, bununla birlikte koçluk almanın da biz koçlara sağlayacağı farkındalık ve faydanın ne kadar kıymetli olduğundan bahsetti.

Bunu takiben Elif Tuğrul söz aldı. Beş kitabın da kendisini kişisel olarak çok geliştiren ve fayda sağladığı kitaplar olduğunu belirtti.

‘Odak’ kitabının odaklanacak alanı doğru belirlemekle ilgili olduğunu, odağı doğru belirlediğimizde aslında enerjimizi, zamanımızı ve dikkatimizi doğru yere verdiğimizi ekledi. “İki tavşanı kovalayan, hiçbirini yakalamaz.” dedi ve tek bir noktaya odaklanmanın verimli çalışmaya ve ilerlemeye etkisinden bahsetti. Kitapta da yer alan ifadelerden yola çıkarak, boş kalmanın zararlı veya tembellik olmadığına, dikkat dağıtıcı unsurlardan nasıl korunmamız gerektiğine, danışanımızın da odağının nerede olduğunu ve dikkat dağıtıcı unsurları var mı gibi noktaları tespit edebilmek için de faydalı olduğuna vurgu yaptı.

Açılıştaki değerlendirmede son sözü Ezgi Girgin aldı. Kitapta en çok, dikkatin üçe ayrıldığı içsel dikkat, dışsal dikkat ve ilişkisel dikkat kısmına odaklandığını söyledi. “Koçluk süreçlerinde biz koçların odak noktası ilişkisel dikkat haliyle. İş hayat akışı ,çeşitli uyaranlar, kişinin kendisiyle yüzleşmesindeki zorluk, başkalarına anlayış ve kabulle yaklaşırken belki de kendimize o kadar barışçıl adımlar atamadığımız için içsel dikkati kaçırabiliyoruz.” dedi ve odağı içsel dikkate çevirdiğimizde kör noktaları tespit edip farkındalığımızı arttırdığımızda nihai performansın da, empati yeteneğinin de artabileceğini, bu farkındalığa varan kişilerin de koç olarak danışanlarına farkındalık sağlayabilmeleri adına daha net ışık tutabileceğine değindi.

  1. Yakın Dönemdeki Gelişmelerin Değerlendirilmesi: 

Güz dönemi koçlukta eyleme zamanıdır. Bu bağlamda Step Up Hızlandıran Koçluk Platformu olarak 9. Dönem Step Up Eşkoçluk Projesini başlattık. Bu programı başlangıçta workshop serisi ile destekledik. Burada hedefimiz farklı koçluk okullarından gelen koçlarımızı hizalandırmak ve yeni başlayanları kuvvetlendirmek oldu. Peşinden webinar serlerimiz ve koçluk araçları tanıttığımız bir akışla devam edeceğiz. Elbette tüm bu hizmetlerimizin ücretsiz olduğunu bir kez daha hatırlatmak isteriz. Son olarak bu eşkoçluk döneminde dileyen koçlarımızın başvurmaları durumunda aldıkları ses/video kaydın değerlendirildiği koç mentorluğu projemizi de başlattık.

  • Kitap Kulübümüzün Amacı
  • Birbirimizden öğrenmek,
  • Aynı kitabı farklı gözle değerlendirmek, 
  • Network oluşturmak,
  • ICF 16 no’lu etik kuralında “bir ICF profesyoneli olarak ben sürekli kişisel mesleki ve etik gelişim yoluyla mükemmelliğe ulaşmayı taahhüt ederim” şeklinde yer alan ilkesini gerçekleştirmektir.  
  • Katılımcılarımız Kitap Hakkındaki Değerlendirmeleri: 

Moderatör İlker Aksoy tarafından yönetilen değerlendirme safhası başlatıldı. Bu bölümde sırası ile; 

a. M.İlker Aksoy

“W.Timothy Gallwey, Tenisin İçsel Oyunlarında ‘Ben antrenörlüğe yeni başladığımda öğrencilerime kısa sürede çok fazla şey öğretmeye çalıştığımı itiraf etmeliyim.’ demiş 23. sayfada. Bu alıntıyla yazarın, kısa sürede bir şeyleri halletmekte ciddi bir motivasyonu olduğuna” değindi.

Farklı kaynaklarda birbirini tekrar eden üç yaklaşımın altını çizdi.

W.Timothy Gallwey’in ‘benlik iki’ dediği konuyu Daniel Kahneman ‘sistem bir ‘ olarak tanımlıyor .Odak kitabında da Daniel Goleman ‘aşağıdan yukarıya akıl’ olarak tanımlıyor.

Özellikle koçlukta yeni seans yapmaya başladığımızda, seansı yapma stresi arttıkça, güçlü sorular nasıl soracağım endişeleri arttıkça sistem iki devreye giriyor. Bu yüzden kontrollü bir akış oluşuyor. Kontrollü akış bizi mekanikleştirdikçe, mekanikleşen seans müşteriye/danışana da yansıyor. Bu sebeple danışan/müşteri de gerilebiliyor ve seans akışı gergin bir hal alabiliyor.

Paulo Coelho’nun Simyacı kitabından bir hikâyeye yer verdi.

“Bir delikanlı çok lüks bir malikâneye gider. Esas amacı yaşam amacını bulmaktır. Malikâne sahibi, delikanlının elindeki kaşığa iki damla yağ damlatarak evini dolaşmasını ister. Kaşıktaki yağ dikkat etmesini, damlatmamasını, özen göstermesini ister. Delikanlı dolaşır gelir. ‘Efendim ben yağı damlatmadan evi gezdim’ der delikanlı. ’Tebrik ederim, hemen girişte bir acem halısı vardı onu fark etti mi?’ der. Delikanlı boş boş bakar hangi acem halısı diye, çünkü odağını yağı damlatmamaya vermiş. ‘Bahçenin içinden geçtin, on yıldır peyzaj için bahçıvan çalıştırıyorum. Bahçenin düzenlemelerini gördün mü?’ der. Delikanlı yine boş boş bakar. ‘Kütüphanede çok güzel parşömenler vardı, onları tespit ettin mi? Çok nadir kitaplar vardı.‘ der. Delikanlı bütün odağın yağa verdiği için yine boş boş bakar. Malikâne sahibi, bu dediğim yerlere bakarak şimdi bir kez daha gez evi der. Delikanlı tadını çıkara çıkara gezer ve döner. Ev sahibinin yanına geldiğinde kaşığa bir bakar, kaşıkta yağ kalmamış. Delikanlı anın tadını çıkarırken bu sefer kaşığı kaçırmış, yağı dökmüş. Şimdi bu ikilemi herhalde hepimiz yakalamışızdır. Koçluk seanslarımızı yaparken soruya odaklanırsak seans akıştan kopuyor. Geçen hafta Şenol Hocamız koç yaşamı ve onun arkasındaki felsefeyi bize çok güzel açıkladı. Burada özellikle acemi koçların soruya çok önem verdiğini, soruyu düşünürken, soru kalitesiyle uğraşırken seansı kaçırdığını, oysaki bizim temelde odaklanmamız gereken yerin etkili dinlemek olduğuna dikkatimizi çekti. Etkili dinleyip merak ettiğimiz yeri akışta kalıp, merak ettiğimiz yeri sorduğumuzda zaten güzel seans oluyor.” Sonra şu şekilde devam etti:

“Mutluluk hepimizin hakkı, biraz Umut Hoca’nın kitabına da değinmek istiyorum. İyi koç olarak koçluk almalı ve koçluk yapmalıyız. Loretta Greziano , Mutlu Beyin kitabında verinin kalıcı olması için duygusal yoğunluk ve tekrar diyor. Bu hocanın dediklerinden bize ne geliyor? Bolca koçluk yapmamız lazım. Yani koçluğun artık sistem bire geçmesi lazım. Devam edersem Umut Hoca, Mutluluk kitabında sayfa 20’de ‘Bir insanda alışkanlık inşa etmek istiyorsak en önemli kıstas tekrardır.’ diyor. İkinci kıstas da alışkanlığın faydasına kişinin inanması. Burada Şenol Hoca’nın koç yaşam ile ilgili söylemiş oldukları öğretiye dikkatinizi çekmek istiyorum. ‘Yaşam amacını belirlemek, mutluluğun anahtarıdır.’ demiş Umut Hoca” dedi.

b. Okan Çilingiroğlu:

Bu kitaplar üzerinde ben de üç ana başlık görüyorum. Birisi kaçınılmaz olarak performans gelişimi. Diğeri de alışkanlıklarımız ve buradaki değişim sürecimiz. Sonuncusu da iç engellerimiz.

Koç bakış açısıyla baktığımızda neden performansımızı geliştirmeliyiz, öz farkındalık bu işin net bir temelidir. Bu işi neden yapıyorum, fayda yaratmak ve bu faydadan beslenmek. Aslında bir kültür yaratıp yaymak. Bunun için de geri bildirim almak lazım, değerlendirme almak lazım. Burada koç mentorluğunun önemi ortaya çıkıyor.

Değişimlere baktığımız zaman koç stilini oturtabilmek için geçmişten getirdiğim sorun çözme alışkanlığından çıkıp, konu için değil kişi için orada olma alışkanlığını unutmamam ve sürdürmem gerektiğini öne çıkarmak isterim.

İç engellere baktığımızda da mentorluk ve koçluğun ayrımını defalarca belki kendimize hatırlatmamız gerekir. Odaklanmak, farkındalık ve empatinin ne kadar önemli olduğu bu noktada bir kez daha ortaya çıkmaktadır.” dedi.

c. Ezgi Girgin:

Kitapların hepsinde aslında üstüne basılarak vurgulanan bir sürü parametre var. Bunlardan en çok tekrarlananlardan bahsedeceğim. Özellikle Mutluluk, Atomik Alışkanlıklar ve Odak kitabına baktığınızda sıklıkla üçünde de öz farkındalığa bir vurgu var.

 Hedeflerin net belirlenmesine, duygusal zekâ, duygusal yönetim ve duygusal dayanıklılık üzerine vurgular var.

 Anı yaşama, farkındalık gibi konulara vurgu var. Odak kitabında buna akış demiş Daniel Goleman.

Fakat akışın bilinçsiz farkındalıkla ilerleyen o otomatik pilotta gerçekleştirdiğimiz akış değil de, bilinçli farkındalıkla oluşturulan akışta kalmaktan bahsediyor. Umut Hoca’nın Mutluluk kitabında da yine aynı şekilde dikkat ve odaklanma, yine hedefe giden odak noktasının ne kadar önemli olduğunu, hedefin ve buraya dikkatle odaklanmanın ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Her kitapta bahsedilen sürekli gelişim benim en çok zaten ilgimi çeken noktalardan birisi. Çünkü o hayattaki amacın ve hedefin bitmemesiyle alakalı bir durum diye düşünüyorum.” dedi.     

d. Mustafa Bey:

 “Öz farkındalık ve bilinçli farkındalık önemli konular. Her gün %1 değişim 37 kat iyileşmeye denk gelir. Alışkanlıklar konusunda, her sabah belirli bir zaman kitap okumaya ayırmanın etkisi gördüm. Umut Hoca’nın kitabında dikkatimi en çok çeken konu yaşam amacı oldu.” dedi.

e. Ayla Şababoğlu:

“John Kay’ın Dolaylı Yol diye bir kitabını okumuştum. Doğrudan bir amaç için hareket ettiğinizde birebir o amaca ulaşmanın daha zor olduğunu anlatan bir kitaptı. Siz biraz daha aslında erdemli davranır ve hedeflerinizi doğru koyarsanız o vakit aslında birçok şeyin daha kolay ulaşılabilir olduğunu anlatan bir kitaptı. Siz biraz daha aslında erdemli davranır ve hedeflerinizi doğru koyarsanız o vakit aslında birçok şeyin daha kolay ulaşılabilir olduğunu anlatan bir kitaptı.

Orda bir öykü var, orta çağda bir katedral yapılıyor. Üç ustaya soruyorlar, sen ne yapıyorsun? Bir tanesi diyor ki şekil vermek için taş kesiyorum, bir diğeri büyük bir katedral inşa ediyorum, üçüncüsü de tanrının yüceliği için çalışıyorum. Burada 3 ayrı seviyeden bahsediyor. Temel seviyede siz fiilen ne yapıyorsanız onu anlatıyorsunuz. Yani bir eyleminizden var. Ara düzeyde katedral inşa etmekten bahsediyor, yaptığımız işte ben bir şeyin parçasıyım demek. Mesela ben Odak kitabını okudum hoşuma gitti yaptığım iş buydu, ara seviye olarak da Step Up Kitap Kulübünün bana verdiği görevi yapmış oldum. O da beni çok memnun etti. Ve üst düzey olarak da tanrının yüceliği için çalışma diye söylediği şey benim nazarımda ‘Koçluk niye yapıyoruz? Niye yapmak lazım?’ Orada biraz daha bir şeyleri geliştirdiğim için, bir yere daha fazla katkı sağlayabilir miyim?

Umut Hoca’nın kitabından bir bölüm okurken beni çok etkilemişti ve bana çok katkı sağladı onun da altını çizmek istiyorum: Mutlu olamıyoruz bir türlü çünkü bir sürü eksiğimiz var ya da engellerimiz var, getirdiğimiz kalıplar var. O kalıpların sonucunda mutluluğa ulaşamama gibi bir durum var.” dedi.

 f. Sevcan Köseer:

“Öz farkındalık ve kendimize dönüp şöyle bir bakmanın önemini görüyoruz zaten ve aslında hayatımızda bütün olayları ne kadar büyüterek yaşadığımızı, hepsini aynı anda çözmeye çalıştığımızı gözlemledim. Okuduğum bu kitapların da etkisiyle her şeyi aynı anda çözemeyeceğimizi, problemleri önceliklendirip, önce hangisini çözmem gerektiği üzerine yoğunlaşmam gerektiğini anladım. Bunların her birini küçük parçalara bölerek ilerlemenin beni yormamaya başladığını fark ettim.

Aslında öz farkındalık vs. gibi tüm bu konuları hayatımıza entegre ettiğimizde işlerin kolaylaştığını ve daha mutlu bir insan haline de dönüştüğümü gözlemliyorum. Ben de bu doğrultuda okuduğum her kitap için koçluk sorusu üretmeye karar verdim.

Özellikle öz farkındalık hepsinin neredeyse ortak noktalarından birisi. Tenisin İçsel Oyunları kitabında içsel engeller benim için çok kritikti. Burada bir tane koçluk sorusuyla katkıda bulunacak olursam, ‘Performansımızı engelleyen içsel diyaloglarınızda fark ettiğiniz temel düşünce kalıpları nelerdir ve bu kalıpları nasıl dönüştürebilirsiniz?’

Performans İçin Koçluk kitabında bizim için hedef belirlemenin ne kadar önemli olduğunu gördük. Buraya da katkı sağlamak istediğim koçluk sorusu ‘Koymuş olduğumuz hedeflere ulaşırken hangi zorluklarla karşılaşıyorsunuz ve bu zorlukların üstesinden gelmek için ne tür stratejiler uyguluyorsunuz/uygulayabilirsiniz?’

Mutluluk kitabına gelince yaşamın kalitesinin nasıl arttırabileceğini anlatan bir kılavuz aslında. Burada da koçluk sorum ‘Günlük yaşantınızda mutluluk duygunuzu artırmak için hangi değişiklikleri yapabilirsiniz ve bu değişiklikler yaşam kalitenize nasıl katkıda bulunur?’

Atomik Alışkanlıklar, küçük değişikliklerin hayatımıza büyük tesirini vurguluyor benim için. Kitaba ilişkin koçluk sorum ‘Hayatınızda değiştirmek istediğiniz bir alışkanlık nedir ve bu alışkanlığı geliştirmek için ilk adım olarak ne yapabilirsiniz?’

Son olarak da Odak, özellikle bilinçli farkındalığın, öz farkındalığın benim için ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Buraya da şöyle bir koçluk sorusuyla katkı sağlamak istedim ‘Çalışma hayatınızda veya günlük yaşantınızda odaklanma yeteneğinizi en çok ne etkiliyor ve bu dikkat dağıtıcıları yönetmek için hangi teknikleri denemek istersiniz?’” dedi.

g. Şenol Kaptan:

“Yine öğrenme, paylaşma hevesiyle burada olmak yani müthiş. Yani bu paylaşım ortaklığının sahibi olarak burada olmak çok kıymetli. Koçluk camiasının yapmayla ilgili derdi, gelişmeyle ve olmayla ilgili dertlerini maskeliyor. Bizim olma yolculuğumuzun en büyük ihtiyaçlarından birisi okuma tarafını arttırmak. Hem psikolojik hem sosyolojik olağan üstü çalışmalar ve çabalar var ve bunlar da kitaplara yansımış. Bizim buralardan çok beslenmemiz gerekiyor.

Temel beş kitap üzerine yola çıktık. Her birinin başka bir hikayesi var, gerekçesi var. W.Timothy Gallwey her yerde başlangıç noktası olarak gösterildiği için önce onu herkesle tanıştırmak istedik.

Performans İçin Koçluk, koçluk izleğini çok güçlü anlatan, koçluğun temel unsurlarını pratik bir şekilde anlatan bir kitaptır. Koç yaşam adı altında şu anda gündeme güçlü bir şekilde getirmeye çalıştığımız kavramın iş dünyasındaki duruşunu tarif eden bir kitaptır aynı zamanda. Koçvari liderliği tarif eden bir kitaptır.

Umut Hoca’nın Mutluluk kitabını koçluğa başlangıç döneminde yazmıştır. Yaşantısının ve okumalarının çıktısıdır. Orta seviye bir tecrübeye sahip bir insanın elinden çıkmış bir kitaptır. Orada daha başlangıç seviyesindeki bir insan bile yeterli entelektüel altyapıyı kazandıysa eğer, iyi bir donanıma sahipse neler üretebileceğini görmenizi çok istedik. Biz koçluk yapan arkadaşlarımızın, biz koçuz diyen, koçluğu büyütmeye çalışan arkadaşlarımızın farklı görevlerini de hatırlatmak istediğimiz kitaplardan bir tanesidir. Üreten, paylaşan, büyüten, anlatan, tarif eden insan olmak tarafıyla ilgili çok kıymetli bir kitap.

Atomik Alışkanlıkların koçun kendi alışkanlıklarının kazanması açısından çok kıymetli bir dokunuş var. Orada vermek istediği mesajlar var siz de. Koçluk alışkanlıkları kazanmak istiyorsanız tekrara maruz kalmaya, içinde, düşünmeye, derinleşmeye ihtiyacınız var. Eylem tarafını besleyebileceğiniz çok kıymetli bir kitaptır.

Odak kitabının güçlü öğretisi, duygusal zekanın temel yetkinliği olan öz farkındalığı çok güçlü ele alışıdır ve duygusal zekayı destekleyen çok önemli bir kitaptır.

Koçluk olma yolculuğudur, iyiye ulaşma yolculuğudur. Daha iyiye giden yolculukta öğrenmek asla bırakmamamız gereken konudur. Okuduğumuz kitapları daha çok insana temas ettirmemiz lazım.” dedi.           

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

tr_TRTurkish