“Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk – Dr. Umut Ahmet Tarakçı” Bülteni

“Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk – Dr. Umut Ahmet Tarakçı” Bülteni

Değerli Step Up Kitap Kulübü üyemiz merhaba,

            30 Nisan 2024 günü online olarak gerçekleştirdiğimiz kitap kulübü toplantısına sizin de dahil olduğunuz 32 kitap dostumuz katıldı.  Bu toplantımızda Dr. Umut Ahmet Tarakcı’nın Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk adlı eserini tartıştık. Açılışta bir önceki toplamızda incelediğimiz kitabımız olan Sir, John Whitmore‘un Performans için Koçluk kitabının kulüp üyelerinin koçluğumuza olan etkileri, hayatımıza yansımaları ile ilgili katılımcı görüşleri alındı.

Yaklaşık 2 saat süren toplantımızda işlediğimiz konular ve elde edilen sonuçlarımızı aşağıdaki maddelerde sizinle paylaşıyoruz.

  1. Yakın dönemdeki gelişmelerin değerlendirilmesi:

Daha sonrasında Sn. Dr. Umut Ahmet Tarakcı ve Sn. Şenol Kaptan’a House of Human İzmit/Kocaeli ve Ankara koçlar buluşması ile ilgili görüşlerini sorduk. Umut hocamdan; koçluğun gelişimi, birlikte neler yapabiliriz, bölgedeki koçlar ile yapılabilecek faaliyetlere ilişkin yol haritası çıkarılması konularının görüşüldüğü cevabını aldık. Şu gerçeği kabul etmeliyiz. Pandemi döneminde alışmaya başladığımız online görüşmeler yerine artık koçlarımız eskiden olduğu gibi yüz yüze temas etmek, etkileşimde bulunmak istiyor.

            Peşinden Moderatörümüz, 26 Nisan 2024’de Cermodern/Ankara’da Peryön İç Anadolu tarafından gerçekleştirilen “21. İnsan ve Kültür Kongresi” ile ilgili değerlendirmelerini ve bu etkinlikte House of Human’ın katkılarının neler olduğunu hocalarımıza sordu. Umut hocam; kongrenin insan kaynakları profesyonelleri ağırlıklı bir katılımcı profiline sahip olduğunu, İK profesyonelleri arasındaki koç sayısının arttığını gözlemlediğini, etkinliğe esas damgayı koçların ve koçluğun vurduğunu söyledi. Koçluk okulları temsilcilerinin çok aktif varlık gösterdiklerini, konuşmalarda değişim ve gelişim süreçlerine koçluğun etkilerinin çok fazlaca vurgulandığını belirttiler. Gerçekten de ana salondaki ilk buluşmada ICF Türkiye Başkanı ve AC Türkiye Başkanı olarak Umut Hocanın (kendisi) beraber söz aldığından bahsetti ve konuşmaların epey ses getirdiğini söyledi. Koçluğu temsilen sahnede olmasının önemine dikkat çektiler. Umut Hoca açılan stantlarda AC Türkiye Derneği, House of Human ve PDRICMA gibi koçluk okullarının göze çarptığından bahsetti. Özellikle bunlar arasındaki yoğun çalışmalarının ve dayanışmanın gerçekten dikkat çekici ve gelecek için ilham verici olduğunu söyledi.

Şenol hocam Hoca; iş dünyasının koçluğun çalışan performansına güçlü etkisini fark ettiğini, yönetici ve takım koçluğu başta olmak üzere farklı koçluk alanlarına talebin artmasını beklediğini ve bu alanın gelecek vaat ettiğini söyledi. Ayrıca paralel oturumlarda kendisinin, Fark Yaratan Lider konulu, diğer bir oturumda M.ilker Aksoy ve A.Kadir Akhan tarafından motivasyon hakkında sunum yapıldığını anlattı. Etkileşim ve ilginin üst düzeyde olduğunun altını çizdi.

Peşinden Moderatör M.İlker Aksoy Kitabın bu oturumda incelenecek olan “Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk” kitabının  yazarı Dr. Umut hocamıza Ahmet Tarakcı’ya bu kitabı ona yazdıran motivasyonu sordu. Umut hoca cevaben, mutsuz olduğu bir dönemde ve büyük bir gemi kazası sonrası “hayatın hakkını” vermeye karar verdiğinden bahsetti ve akabinde mutlu olmaya karar verdiğini söyledi. Kitabı yazmadan önce 400 kadar mutluluk konulu kitabı okuduğundan, kavramı iyice anladığından bahsetti. Hocamız kişiyi mutlu edecek davranış ve anlayış listesi üzerine 2 yıllık bir çalışarak kitabı yazdığını söyledi. Daha koç olmadığı bir dönemde yaklaşık 17 yıl önce yazılan bir kitabın hala güncelliğini korumasının da kendisi için önemli olduğunun da altını çizdi.

2.        Kitap kulübümüzün amacı:

•          Birbirimizden öğrenmek,

•          Aynı kitabı farklı gözle değerlendirmek,

•          Network oluşturmak,

•          ICF 16 no’lu etik kuralında “bir ICF profesyoneli olarak ben sürekli kişisel mesleki ve etik gelişim yoluyla mükemmelliğe ulaşmayı taahhüt ederim” şeklinde yer alan ilkesini gerçekleştirmektir.

a.         Sonrasında Program akışımız:

Aşağıda belirttiğimiz çerçeveye göre sıra ile 3’er dakikalık kitap hakkındaki görüşlerimizi paylaştığımız bölüme geçtik. Çok öğretici bir akışla geçen bu kısımdaki öğrenmelerimizi paylaşacağız ama öncesinde kitabın özetini paylaşıyoruz.

3.        Kitap Özeti:

Bu buluşmamızda kitap özetimizi Kitap Kulübü Yöneticimiz Elif Tuğrul’un yorum ve tespitleri eşliğinde paylaşıyoruz.

“Umut Hocamızın birçok kaynaktan derlemiş ve birebir tecrübe ederek doğruluğunu kanıtladığı “Bir Yaşam Ustalığı Mutluluk” ile hep birlikte mutlu olmayı öğrenmek ve bunu sürdürmenin ip uçlarını inceliyoruz.

İnsan her şeyi öğrendiği gibi mutluluğu da öğrenebilir. Her zaman mutlu olmak mümkün değildir ama çoğu zaman mutlu olmak mümkündür.

Mutlu olmama sebeplerinden en ilgi çekici bulduğum; “mutsuzluktan çıkarı vardır” tanımı oldu. Bunu kurban rolü ile eşleştirdim. Sürekli şikâyet eden, mutsuzluğundan dolayı çevreden sürekli ilgi görme arzusu insanları mutlu olmaktan alıkoyuyor.

“Kurban Rolü; Kurban rolüne sahip insanlar, sürekli şikâyet eden, en çok acıyı onlar yaşamış gibi hisseden, dünyanın en şansız insanı olduklarını gibi düşünen, sürekli haksızlığa uğradıklarından bahseden insanlardır. Kurban rolüne sahip insanlar, sanki hayat onlara sürekli karşıymış gibi düşünerek mutsuzluğa sahip olurlar.

İyi haber! “İçinde bulunulan sosyal ve ekonomik çevre “mutluluk” kavramı üzerinde belirleyici değildir.”  Aynı çevrede yetişen farklı insanlar farklı mutluluk seviyelerinden olabiliyor. Aynı evde büyüyen iki kardeşin bile mutluluk seviyeleri farklıdır.

Peki, mutluluğumuzu çevre belirlemiyorsa kim belirliyor?  “Kendimiz”!!!

Algılama düzeneği ya da paradigma olarak adlandırdığımız; Bu olayı nasıl yorumlayacağımızın şemasıdır.   Önce olayları nasıl algılayacağımızı kendimiz belirliyoruz. Sonra da karşımıza çıkan yeni olayları bu haritaya göre yorumluyoruz.

Algılama düzeneği bir tercihler bütünüdür!!!

İletişim kurduğumuz kişilerin “algılama düzeneği” anlamak önemli, acaba hangi olayları nasıl yorumluyorlar?

Küçük kız kardeş dansçı olmaya karar verdiyse biz mutlu olurken, annemiz bu duruma üzülebilir.

Olaylar ve durumlar sadece bir gerçekliktir, bir haldir.

Olayları çekilmez yapan yorumdur. Farkındalık, öğrenilmiş mutsuzluğa kullanılabilecek önemli bir beceridir.

Değerlerimizi bulmak ve buna göre yaşamak bizi mutlu eder. Çünkü değerlerimizi karar verme sürecinde kullanırız. 

Umut Hocamız bu sıralamayı;

“Değerler, buna göre amaçlar ve buna göre Mutluluk” sıralamasından çıkarıp,

“Mutluluk, buna göre amaçlar ve buna göre değerler” olarak sıralamıştır.

Çünkü değerlerimize göre oluşturduğumuz amaçların bizi mutlu yapma ihtimali daha düşük.

Değerlerini değiştiren, hayata yeni bir pencereden bakma şansı elde eder. Buradaki önemli nokta, değerlerimizin kalıcı olması için alışkanlığa dönüşmesidir.

Yaşam amacını vizyonumuz olarak görürsek, alışkanlıklarımız da misyonumuz olmuş olur.

Burada yeni değerlerimizi uygularken ortaya çıkacak tepki ya da caydırma politikalarından “Cesur olabilme becerisi” ile çıkmaktır.

HEDEFLER; Hedefleri koyarken asıl ölçeğimiz, hiçbir baskı altında kalmadan, ego tuzağına düşmeden bizi mutlu edecek hedefler belirleyebilmektir.

•          Her hedefin planlı bir süresi ve ölçülebilir bir değeri olmalıdır.

•          Hedefinizin amacı bir başkası olmamalıdır… (komşu görsün, arkadaş bilsinciler)

•          Yaşam amacımızın içinde alternatifler de olmalı.

MUTLU OLMAK İÇİN YAŞAM AMACINIZA ULAŞMANIZI BEKLEMENİZE GEREK YOKTUR, YAŞAM AMACINI DOĞRU BİR ŞEKİLDE OLUŞTURMAK MUTLU OLMAYA HEMEN BAŞLAMAK DEMEKTİR.

Yaşam amacınızın kişiliğinize uymasını sağlamak zorunda değilsiniz. Hatta kişilik, yaşam amacına uyum göstermelidir.

Sorumluluk sadece SİZ’e aittir!

Başkalarının yaşam amacında rol almayın, kendi yaşam amacınızı belirleyip, kendi amaçlarınıza odaklanın. Sizin yaşam amacınız olmadığında, çevrenizde amacı olan birini bulup, onun hayalleri, yaşam amacı için çalışmaya başlarsınız. Bu da sizi kendinizden uzaklaştırır ve mutsuz eder.

“Üç hata bir kaza” Nasuh Mahruki’nin dağcılık kazaları ile ilgili söylediği söz. Tek bir hatadan kazalar kaynaklanmıyor, en az 3 hata olması gerekir. Mutsuzluk da öyle. Tek kötü bir durumdan mutsuz olmayız, bunların sayısı artığında mutsuz oluruz. O halde bu olayları fark edip, hemen önlem almalı, ortadan kaldırmalı ya da bakış açımızı değiştirmeliyiz.

“Dünyayı değiştiremiyorsan, dünyanı değiştireceksin” Stefan Zweig

!!! Sürekli gelecekte yaşayan neden depresyona girdiğini anlamıyor. Sadece anı yaşayan ise geleceği ıskalama olasılığını arttırıyor. (Denge)

Gelecekleri için bugün bir şey yapmayanların, sunulanı kabul edecek kadar geniş yürekleri, hoşgörüleri ve cesaretleri olması gerekiyor.

Bir olayı olumsuz algılarsak o olaydan “öğrenme”yi durdurmuş oluyoruz. Genelleme yapmadan TEK olay hakkında yorum yapmak gereklidir. “Sen zaten HEP…” yerine “Bu konuda, az önce söylediğin vs”

Mutlu olmak için iç merkezli olmak gerekir.

Yaşam amacını gerçekleştirmek için insanın BENCİL olması gerekmektedir. Çünkü yaşam amacınız için vaktinizi, aklınızı, düşüncelerinizi ve odağınızı ayırmanız gerekmektedir. Önce bencil olmalı, sonra verici olmalısınız. Mutluluk da mutsuzluk da bulaşıcıdır. Siz ne iseniz, onu verirsiniz.

Kelebek etkisini kullanmalı ve hayatı kolaylaştırmalıdır. Kelebek etkisi, bir sistemin başlangıç verilerindeki küçük değişikliklerin büyük ve öngörülemez sonuçlar doğurabilmesine verilen addır.

NEŞELİ OLMAK İÇİN; duruşumuzu dikleştirmek, boş vermek ve gülümsemek yeterlidir!!!

MUTLULUK; bir algılama düzeneği tutumudur.

HOBİLER; mutluluk sağlamak için birebirdir. Bir hobisi olmayan, şu hayattaki önemli bir mutluluk kaynağını heba etmektedir.

Önemli bir mutluluk engelleyicisi; Strestir. Peki strese girmemek nasıl sağlanır? Bilgi ve Şartlanma ile.

Bilgi; Bir şey bana fiziki olarak (hastalık, kaza, para kaybı vs) veya zaman kaybı olarak zarar vermiyorsa strese değmez. (Ufuk hoca kıstası)

Şartlanma; daha önce bu olayı yaşadıysak o durumdaki tepkiyi veririz. Bunun farkında olarak “algılama düzeyi” kullanılarak yeni tepkiler hatta tepkisizlikler oluşturulmalıdır.

Kitabın sonunda hocamız “mutluluk reçetesi”ni de vermiş😊

Haydi bakalım siz de mutluluk listenizi yapın ve yola çıkın😊

Cesaret ve kararlılıkla mutluluk yolculuğunda başarılar dilerim.

Sevgilerimle, Elif Tuğrul”

4.        Katılımcılarımız kitap hakkındaki değerlendirmeleri:

Şimdi sizlerden derlediğimiz kitap hakkındaki görüşlerinizi içeren bölüme geldik. M.İlker Aksoy’un moderatörlüğündeki bu bölümde sırası ile,

a.        Okan Çilingiroğlu, 108. sayfadaki sağlıklı bencillik kavramına atıfta bulundu. Sağlıklı bencillik güvenin unsurlarından biri…Proaktif ve reaktif yaklaşımları önemli buluyorum dedi.

Umut Hoca bu girdiye şu yorumda bulundu:

“Dıştaki etkilerden bağımsız yaşaman gerekiyor, özgür bir dönem olmalı. Ve bu dönemde de BENcil olmak gerekiyor. Ve yaratımın doğasında da bu vardır. Yalnız doğarız ve yalnız ölürüz.

Çift ve takım çalışmalarında birey olamayan ailelerde aile de olunamıyor. Önce birey olmayı başarmalılar. Bireylerin olmadığı yerde, birey ve takımdan bahsedemeyiz. Sürekli değil ancak bir dönem bencil olmalı…

Bir birey kendi kararlarını vermeyip, dış merkezli karar alıyorsa mutsuzluk garanti oluyor.

Hayır demek…

Hayırı olmayanın evetinin anlamı yoktur.

Proaktif olmak; Türklerde Kültürümüzde mükemmeliyetçilik yaygındır. Bir şeyin mükemmel olmadan harekete geçemiyoruz.”

b.        Vildan Akdoğan, Yaşam amacı, değerlerin mutluluk ile ilişkisine, mutluluk için yapılacaklar listesine ve dış merkezli olmak ve proaktif olma kısmına değindi.

Umut Hoca bu girdiye şu yorumda bulundu:

“Planlarınıza olabildiğince çok kişiyi dahil etmek; kişisel yaşam amacı olmayan insanların yolları yok, nereden yola çıkacağını bilmiyor. Bu yüzden onlara destek olmayı da destekliyor. Hayatta insanlara ihtiyacımız var, destek ihtiyacımız vardır.

Yaşam amacınızı öyle anlatın ki, yaşam amacınıza destek olsunlar. Yaşam amacının güçlenmesi için çokça söylemek ve sorgulanması gerekiyor. Sorguladığınız şeye inanmaya başlarsınız.”

c.         Yüksel Eryılmaz, Değerler çalışması ve vizyon çalışması, Sağlıklı bencillik, birey olmak kavramlarına değindi. 5 sevgi dili ile burayı bağdaştırdı. Sevgi deposunu doldurmak için birey olarak yaşamak gerekiyor, dedi.

Umut Hoca bu girdiye şu yorumda bulundu:

“Nereye gideceğini bilmeyene hiçbir rüzgâr yardımcı olamaz…

Değerlerin faydası nedir, iç/dış, amaç/araç, gibi pek çok sınıfa ayırabiliriz…

Her karar bir vazgeçiştir. Vizyon ve değer belirlediğimizde bu konuda özgürlüğümüzü kısıtlamış oluyoruz.

Bir insan hayatında “idare eder” gibi yaşıyorsa seyreltilmiş mutsuzluktur. “vizyon ve değerlerini kendin belirlemelisin.

Yaşam amacını bulmak… yarın öleceğini bilsen bugün düşüneceğin şey…”

d.        Sevcan Köseer, Sinsi hastalık, egoya dikkat çekti.

Umut hoca da ego kavramını detaylıca açıkladı. Bahsettiği ego ile Jung’un bahsettiği Ego, süperego ve id kavramlarının farkını detaylıca açıkladı. Finalde Umut Hoca kitapta yer bulan kendi yazdığı şiirleri okuyarak duygusal olarak herkesi yükseltti ve noktayı koydu.

Share this post

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir